PARAYI BASTI PROFESÖR OLDU. HAYDAR BAŞ'IN PROFESÖRLÜĞÜ SAHTEDİR...

Bas parayı al profesörlüğü
 Bilimsel düşünüşün ne olduğunu bilmediğini konuşmalarıyla bariz biçimde ispat eden bu adamın nasıl profesör olduğunu sanıyorum bir çok kişi merak ediyordur. Doksanlı yılların başında şeyhin gözünde değerli bir yere sahip olan Mustafa Kaplan adındaki hekimin değeri 1994 yılında birden bire düşüşe geçti. Mürit Kaplan şeyhin akademik kariyere zaafının olduğunu biliyordu. Bu zaafı kullanarak eski konumuna yükselmek amacıyla kollarını sıvadı. Eğer şeyhi profesör yapabilirse, şeyhin tekrar sevgisini saygısını kazanacağından müritler arasında da, eskiden olduğu gibi aranılan, hürmet gören, örnek model abi olacaktı.
Bundan iyisi can sağlığı. Bir alan araştırması yaptı. Türki Cumhuriyetlerdeki kimi üniversiteleri dolaştı. Girişimlerde bulundu, başarılı olamadı.
Tarikatla iş bitiriciliğiyle ünlü, şeyhin televizyonunun genel müdürü Harun Kaydırakçı işe el attı. Böyle bir ganimeti kaçırtmayacak bir tipti. şeyhin gözünde daha çok vazgeçilmez bir eleman olmak için yapmayacağı bir şey yoktu. Çantasına bir milyon dolar koydu. Türkiye'nin Kuzey Doğusundaki ülkelere doğru yolculuğa çıktı.
Şeyh önce Dr. sonra Doç. En sonunda da Prof. Oldu. Kimilerinin senelerce beyin teri dökerek sahip olduğu akademik unvanları, bilimsel düşüncenin ne olduğunu bilmeden ele geçiren şeyh, göstermelik de olsa hangi bilimsel çalışmayla profesör olmuştur? şu anda bunu kendisini bile hatırlayacağını sanmıyorum.

Çünkü, üstünde adının yazdığı kitapları okumuş bile değildir. Çömezlerinin onlarcasına sordum; çoğu şeyhlerinin neyin profesörü olduğunu bilmedikleri gibi akademik sıfat için bilimsel bir tez hazırlamak gerektiğinden dahi habersizdiler.
Onlar yalnızca; "Hocamız    büyük    adam,"    diyor   başka   bir    şey demiyorlardı. Şeyhin isteği de zaten buydu.
Şeyhin profesörlük tezi olan İslam Dinin de İnsan Hakları adlı kitap için bir ilahiyat doçentinin değerlendirilmesi şöyleydi: "Bir lisans öğrencisinin tezi. En kötü öğrencimin tezi bundan daha niteliklidir.?"

Profesörlük tezi olduğunu iddia ettiği aşağıda kapağını gördüğünüz kitap 1993 te basılmış. Bu kitapta yazar olarak sadece Haydar Baş yazılmış.  Yani Doktor,  Yard. Doçent, Doçent gibi hiç bir ünvan yazılmamış. Aynı kitabın 1995 baskısında ise ünvanı bir anda Profesör Doktor Haydar Baş olarak değiştirilmiş. 

İşte Kitabın 1993 baskıları:


Kitabın 1995 baskısı (Yazarı bir anda Prof Dr. oluvermiş.)


 "Profesörlük unvanı eskiden utanılacak bir sıfat değildi. şimdi beni birisiyle tanıştırırken "profesör" dedikleri zaman mahcup oluyorum." Böyle bir serzenişte bulunan Mina Urgan ne kadar da haklı.
Bir şeyi hak ederek kazanmanın yüceliğine değer vermeyen, hak etme kavramının anlamsızlığına inanan şeyhin maskelere düşkünlüğü bir saplantı haline gelmiştir.

HAYDAR BAŞ’IN SAHTE PROF ÜNVANININ RESMİ BELGESİ

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI MÜLKİYE MÜFETTİŞLİĞİ İNCELEME RAPORU

SAYI   ; H.Y. 128/16 21-4/4 117/1 178/1
TARİH; 07.12.2000

NO      ; 107-5/7132-37

KONU; Başbakanlık Makamının 27.11.2000 tarihli onayı uyarınca yürütülen inceleme sırasında; Haydar BAş'ın 2547 Sayılı Yüksek Öğretim Kanununun 28 nci Maddesi hükmü gereğince Üniversitelerarası Kurul Kararı olmadan geçerli olmayan "Prof. Dr." Unvanını Türkiye'de kullanması; yine Kanunun 29 ncu Maddesi hükmü gereğince, kazanılan unvan döneminde yükseköğretim kurumlarında fiilen iki yıl görev yapmadan, yükseköğretim kurumları dışındaki çalışmalarında "Prof. Dr.'' Unvanını kullanması incelemenin konusunu oluşturmaktadır.
Mülkiye Başmüfettişi :Hamit YÜKSEL
Vakıflar Gn. Md. Başmüfettişi :Baki KESTEK
Polis Başmüfettişi ısmail YALDIZ
Vergi Denetmeni :Mehmet ÖZKAN

I-BASLANGIÇ  :

Başbakanlık Makamının 27.11.2000 gün ve 107-5/6507-122 sayılı- Onayları, ıçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığının 07.12.2000 gün ve 107-5/7132-37 -sayılı görev emirleri, Emniyet Genel Müdürlüğünün 11.12.2000 gün ve 505386, 08.12.2000 gün ve.05.1-EMG.0.60.12.04 (501.400) sayılı, Vakıflar Genel Müdürlüğünün 14.12.2000 gün ve 301 sayılı, Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü Ankara Gelirler Bölge Müdürlüğünün 18.12.2000 gün ve 987 sayılı görevlendirme yazılan uyarınca, tarafımızdan mahallinde yapılan inceleme sonucu bu rapor düzenlenmiştir, (ek: l-1/7)
II-ıNCELEME KONUSU   :
Başbakanlık Makamının 27.11.2000 tarihli onayı uyarınca yürütülen inceleme sırasında, Haydar BAş'ın 2547 Sayılı Yüksek Öğretim Kanununun 28 nci Maddesi hükmü gereğince Üniversitelerarası Kurul Kararı olmadan geçerli olmayan "Prof. Dr." Unvanını Türkiye'de kullanması; yine Kanunun 29 ncu Maddesi hükmü gereğince, kazanılan unvan döneminde yükseköğretim kurumlarında fiilen iki yıl görev yapmadan, yükseköğretim kurumlan dışındaki çalışmalarında "Prof Dr." Unvanını kullanması incelemenin konusunu oluşturmaktadır.
III-ıNCELEME VE TAHLıL        :
1-25.05.2001 tarihli ve Ahmet KURT imzalı, Ankara Valiliğine hitaplı dilekçe ekindeki konuşmacılar arasında "Prof. Dr. Haydar BAş'"ın olduğunun belirtildiği; (EK:2-2/3)
2-ıstanbul'da yayınlanan ıcmal Dergisinin Eylül 2001 sayısının Başyazısının "Prof. Dr." Haydar BAş tarafından yazıldığı; (EK3-3/2)
3-29 Nolu ıcmal yayınlatınca bastırılan, "Dini ve Milli Bütünlüğümüze yönelik Tehditler" isimli kitabın basımında Haydar BAş'ca "Prof. Dr." Unvanının kullanıldığı, (EK:4-4/5) ayrıca kitabın baş tarafından, Haydar BAş'ın Biyografisinin anlatıldığı;
4-Ülke genelinde dağıtımı yapılan Yeni Mesaj Gazetesinin Başyazarı olarak Haydar BAş'ın "Prof.Dr." unvanını kullandığı, yine Gazetenin haber ve yorumlarında Haydar BAş'a "Prof. Dr." Dendiği; (EK:5-5/33)
5-1995 yılında Azerbeycan Ülkesinden Haydar BAş'a "Profesör Elmi Adı Verilmiştir." Dendiği, bu belgenin içeriğinin anlaşılamadığı; (EK:6/3)
6-Haydar BAş'ın 14.12.1995 tarihli Resmi Gazetede "Prof. Dr." Unvanıyla Orman Bakanlığı Bakanlık Müşavirliğine alındığı, (EK:6-6/l) 18.12.1995'de bu göreve başladığı, (EK:7/7) Orman Bakanlığına verilen dilekçelerde, "Prof. Dr." Unvanını kullandığı, (EK:7-/76)
7-Trabzon Emniyet Müdürlüğünde alınan bilgi notunda Haydar BAş'ın hak etmeden Profesör Unvanını kullandığının belirtildiği; (EK:8)
ıncelenmiştir. Ayrıca Haydar BAş'ın Ülke genelinde yayın yapan Meltem TV Ve Mesaj TV 'de de "Prof Dr" Unvanıyla programlara katıldığı ya da program yaptığı, yine "Prof Dr." Unvanıyla yaklaşık olarak 10 adet kitap yazdığı, bunların basıldığı ve Ülke genelinde satıldığı, bu kitap satışlarının genelde ılmi Araştırmalar Vakfı tarafından yada elden yapıldığı anlaşılmıştır
2547 Sayılı Yüksek Öğretim Kanununun Tanımlar Başlıklı 3 ncü Maddesinin l nci Fıkrasında; "(1) Profesör: En yüksek düzeydeki akademik unvana sahip kişidir. (21 Doçent Doçentlik sınavını başarmış akademik unvana sahip kişidir (3) yardımcı Doçent Doktora

çalışmalarını başarı ile tamamlamış, tıpta uzmanlık veya belli sanat dallarında yeterlik belge ve yetkisini kazanmış, ilk kademedeki akademik unvana sahip kişidir." yine 7 nci Fıkrasının 2 nci bendinde "Doktora: Lisansa dayalı en fazla altı veya Yüksek Lisansa ve Eczacılık veya Fen Fakültesi mezunlarınca Sağlık ve Sosyal yardım Bakanlığı tarafından düzenlenen esaslara göre bir laboratuar dalında kazanılan uzmanlığa dayalı en az dört yan yıllık programı kapsayan ve orijinal bir araştırmanın sonuçları ortaya koyması amaçlayan bir Yükseköğrenimdir." Hükümleri yer almıştır. Buna göre Haydar BAş'ın herhangi bir akademik kariyeri kazanmadan "Prof. Dr" Unvanını kullandığı incelenmiştir. Bu durumun 2547 Sayılı Kanunun 28 ve 29 ncu Maddelerine aykırı olduğu ve bu maddelere göre değerlendirilmesinin gerektiği kanaatine varılmıştır.
şöyle ki Kanunun 28 nci Maddesinde; " Doktora veya tıpta uzmanlık unvanını kazandıktan veya sanat dallarında belirli süre çalıştıktan sonra yabancı ülkelerde profesörlük unvanını veya yetkisini almış olanlardan en az iki yıl bu unvan ve yetki ile yabancı ülkelerde öğretim ve araştırma kurumlarında çalışmış olanların bu ünvanlarının Türkiye'de geçerli sayılması Üniversitelerarası Kurul kararıyla olur. Bunun için başvuran adayın çalıştığı yabancı ülkelerdeki yükseköğretim kurumunun, Türk yükseköğretim kurumu düzeyinde olduğunun Üniversitelerarası kurulunca belirlenmesi gerekir.",
29 ncu Maddesinde; "Öğretim üyeleri, bu kanunda yazılı hükümler dışında kazanmış oldukları akademik unvanlardan yoksun bırakılamazlar.
Başka bir işe geçmek, emekli olmak veya çekilmek yada işten çekilmiş sayılmak yoluyla öğretim görevinden ayrılanlar, akademik unvanlarını taşıyabilirler. Ancak Profesörlük, doçentlik veya yardımcı doçentlik unvanlarını kazananlar her unvan dönemi içinde yükseköğretim kurumlarında fiilen iki yıl görev yapmadıkları takdirde yükseköğretim kurumlan dışındaki çalışmalarında bu unvanı kullanamazlar" hükümleri yer almıştır.
IV-SONUC VE KANAAT  :
Başbakanlık Makamının 27.11.2000 tarihli onayı uyarınca tarafımızdan yürütülen inceleme sırasında; Hasan ve Ayşe Oğlu Akçaabat 1947 doğumlu Haydar BAş'ın Türkiye'de ve Dış Ülkelerde bir akademik kariyeri kazanmadan "Prof. Dr." Unvanını her yerde ve her alan da kullandığı incelendiğinden, 2547 Sayılı Kanunun 28 ve 29 ncu Maddeleri uyarınca, konunun Y.Ö.K. Başkanlığınca ve Cumhuriyet Başsavcılığınca değerlendirilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.

 



Baki KESTEK Vakıflar Genel Müdürlüğü
Başmüfettişi / \
 



 



ismail YALDIZ 1. Sınıf Emniyet Müdürü Polis Başmüfettişi
 



Mehmet ÖZKAN Vergi Denetmeni
 



Tarafımızdan (6) örnek olarak hazırlanan bu inceleme (Tevdi) raporunun, dizi pusulasına bağlı ekleriyle birlikte gereği için; (1) Örneği Yüksek Öğrenim Kurumu Başkanlığına, (1) örneği Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına, bilgi için; eksiz (1) örneği Vakıflar Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığına, eksiz (1) örneği Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığına,
(1) örneği ekli, (1) örneği eksiz olarak ıçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığına sunulmuştur. 05.03.2002










Unvanını ispat edemedi
Haydar Baş’ın ‘Profesörü’ sahte

İçişleri Bakanlığı, YÖK ve Üniversitelerarası Kurul’un yaptığı incelemeler sonunda, Kadiri Tarikatı şeyhlerinden, TV kanalı sahibi Haydar Baş’ın akademik kariyer yapmadan "Prof. Dr." unvanı kullandığı ortaya çıktı

Haydar Baş kimdir?
     1947 Trabzon doğumlu. Kapatılan MSP’nin Trabzon İl Başkanlığı’nı yaptı ve aynı partiden milletvekili adayı oldu. 1979’da Kadiri Şeyhi Hayri Baba’nın vefatı üzerine onun yerine geçti. Cemaat imkânlarıyla dergiler çıkartıp başyazarlıklarını yaptı. 4 eşinden yirmiye yakın çocuğu olduğu söyleniyor.



     SİBEL KAHRAMAN İstanbul

     Mesaj TV ve Meltem TV’nin sahibi Haydar Baş’ın, taşıdığı "Prof. Dr. " unvanının sahte olduğu ortaya çıktı. İçişleri Bakanlığı, YÖK ve Üniversitelerarası Kurul’un yaptığı incelemeler sonunda, Kadiri Tarikatı şeyhlerinden Haydar Baş’ın, "Prof. Dr. " unvanını akademik kariyer yapmadan kullandığı, Azerbaycan’dan aldığını iddia ettiği profesörlük belgelerini de Üniversitelerarası Kurul’a göstermediği saptandı.
     İçişleri Bakanlığı, Başbakanlığın onayı ile Haydar Baş’ın profesör unvanı kullanmasıyla ilgili olarak inceleme yaptı. İncelemenin ardından YÖK’e gönderilen raporda, konunun 2547 sayılı yasanın 28 ve 29. maddelerine aykırı olduğu belirtilerek, şu görüşlere yer verildi:
     "1995 yılında Azerbaycan’dan Haydar Baş’a ‘Profesör Elmi adı verilmiştir’ dendiği ancak bu belgenin içeriğinin anlaşılamadığı, Haydar Baş’ın Resmi Gazete’de Prof.Dr. unvanıyla Orman Bakanlığı Müşavirliği’ne atandığı, bakanlığa verdiği dilekçelerde bu unvanı kullandığı; Yeni Mesaj gazetesinin başyazarı olarak aynı unvanı kullandığı incelendi. Ayrıca Baş’ın Prof. Dr. unvanıyla 10 kitap yazdığı, kitap satışlarının İlmi Araştırmalar Vakfı tarafından ya da elden yapıldığı anlaşıldı. Baş’ın yine aynı unvanla Mesaj ve Meltem TV’lerde program yaptığı incelendi. Haydar Baş’ın Türkiye’de ve dış ülkelerde bir akademik kariyeri kazanmadan "Prof. Dr." unvanını her yerde ve her alanda kullandığı incelendiğinden 2547 sayılı kanunun 28 ve 29. maddeleri uyarınca YÖK Başkanlığı’nca ve Cumhuriyet Başsavcılığı’nca değerlendirilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır."

     YÖK devrede
     YÖK’ün İçişleri Bakanlığı’nın inceleme yazısı ile birlikte Ankara DGM’ye gönderdiği 5 Nisan 2002 tarihli yazıda Baş’ın hak etmediği halde profesör unvanı kullandığı vurgulanarak, şöyle denildi:
     "TV şirketine sahip ve tarikat şeyhi olduğu ‘İlmi Araştırmalar Vakfı’ adı altında radikal dinci faaliyetlerde bulunduğu yönünde duyumlar alınan Haydar Baş’ın hak etmediği halde profesör unvanını kullanarak kamuoyunu yanılttığı belirtilerek, adı geçen hakkında kamu davası açılması talep edilmişti.
     Aynı konu ile ilgili olarak İçişleri Bakanlığı’nca yapılan inceleme sonucu düzenlenen 5 Mart 2002 tarihli rapor ve eklerinin örnekleri yazımız ekinde gönderilmekte olup Haydar Baş hakkında gerekli işlemin yapılması hususunu arz ederim."
     YÖK Başkanı Kemal Gürüz imzalı ikinci yazı ise Radyo Televizyon Üst Kurulu Başkanlığı’na gönderildi. Yazıda, Üniversitelerarası Kurul’un yaptığı incelemeye değinilerek, şu görüşlere yer verildi:
     "İlgilinin bu unvanı Türk yükseköğretim kurumlarındaki çalışmaları dolayısıyla almadığı veya iddia ettiği gibi yabancı ülkelerdeki yükseköğretim kurumlarından almış olsa bile bu unvanın Türkiye’de geçerliliğinin belirlenmesi amacıyla Üniversitelerarası Kurul’a müracat etmediği anlaşılmıştır.
     ... unvanın eşdeğerliliğinin tespit edilmesi amacıyla belgelerin istenmesi üzerine ilgilinin bu belgeleri vermeyeceği ve eşdeğerlilik başvurusunda bulunmayacağını belirtmesi nedeniyle profesör unvanını hak etmeden kullandığı sonucuna varılmıştır. Konunun Başkanlığınızca değerlendirilmesini arz ederim."
     


Haydar Baş konfeksiyon dükkanında Tatikatını elegeçirmeden ve para ile profesör olmadan önce. (İsimlikte bir akademik ünvan yazmıyor henüz)





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder